Hava soğuk ama güneşin parladığı, martıların dalış yaptığı bir günde sıcak çaylarımızı yudumlarken elbette ki memleket meselelerini, siyaseti ve saat başı değişen gündemlerin şaşkınlığını konuşuyoruz.
Muhalifiz, muhalif oluşumuz Vatan sevgisi, millet ile bir arada huzur içinde yaşama kaygılarına yönelik. Taraftar değiliz, beklemediğimiz tepkiler verdiği zaman muhalefeti de konuşuyoruz. Aslında daha iyi anlamaya ve derinlerde yaşanan gerçekleri anlamaya gayret ediyoruz. Bizimki bir tür beyin jimnastiği.
Yan masadan biz yaşlarda bir beyefendi, size katılabilir miyim, çok farklı değerlendirmeler yapıyorsunuz, aslında hoşuma da gitti dedi. Biz bu girişi, bizimle ortak paydada duygu taşıyan birisi olarak değerlendirdik ve mahsuru yok, buyurun dedik.
Konuşmalar ilerledikçe sanki öğrenme saflığı adı altında bize yönelttiği sorulardan anladık ki, bizden çok farklı düşünen ve fırsat arayan birisi ile aynı masada oturuyoruz. Aradığı fırsat bizi zorda bırakacak, kendi çelişkilerimizi yakalayarak vuracak bir anı yakalamaktı. Oradan giriş yaparak kendi düşüncelerinin propagandasını yapmaya başlayacak ve sözde bizi kendi saflarına kazandırmış olacaktı.
Biz anladığımızı açığa vurmadan devam ettik. Misafirimiz açık arayışları içerinde kıvrandıkça kıvrandı.
Dedim ki bu arkadaşı fazla kıvrandırmadan ben direk konuya gireyim;
-Son zamanlarda ülkede yaşananları siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Pek iyi görmesem de muhalefet bana iyi şeyler yapacakmış inancı vermiyor ve daha iyisi yok diye mecburen iktidara destek veriyorum.
-Hangi konuda muhalefetin söylemini yeterli bulmuyorsunuz?
-Mesela Ekonomi, çok şey yapacağını söylüyor ama hangi kaynakla bunları yapacak söylemiyorlar dedi.
-Siz 2003 de iktidar olan partiye oy verdiniz ve halen devam mı ediyorsunuz?
-Evet
-Peki oy verdiğiniz zaman AKP’nin ekonomi konusunda kaynakları nereden bulacağı konusundaki söylemlerini hatırlıyor musunuz?
-Geçmiş zaman çok yıl oldu ama bayağı iyi şeyler söylemişlerdi, şimdi hatırlamıyorum.
-Ben size hatırlatayım, Kamudaki bütün araçları havuza alacağız ve araç saltanatına son vereceğiz, bir kurumun iş makinesine ihtiyacı varsa havuzdan alacak, israfı önleyeceğiz dedi. Kamudaki lojman işini bitireceğiz, hepsini satacağız, devletin bu kadar konutu mu olur dedi. Doğru mu?
-Evet doğru.
-Araç havuzu oldu mu?
-Yok olmadı, daha da arttı.
-Lojmanlar satıldı mı?
-Ben hatırlamıyorum dedi.
-Bak dostum 50 bin lojman vardı kayıtlı. %80 i köylerde dağ başı beldelerde görev yapacak kamu personeli için yapılmıştı ve değeri yoktu. Satsan para etmiyor, satsan personelin kalacak yeri yok. Köylerde kiralık ev yok çünkü. Bunları bilmeden inandın, bu rakamı kaynak sandın. Şimdi ne olacak? Hassas görev yapan polise, hâkime git nerede yaşarsan yaşa denir mi?
Başı öne eğildi cılız bir sesle
-Galiba haklısın dedi.
Açtım Google amcadan Devlet bütçesini, tek tek anlattım rakamları ve yapılacak tasarrufu yaşayan nüfusa böldüm. Bu rakam şimdi sana, ailene verilseydi ne hissedersin dedim.
Gözleri büyüdü, rakama daldı
-Biz bayağı ucuza çalışıyormuşuz dedi, kalktı gitti.
Dünya insanları artık bir slogan etrafında birleşip, hareket etmeye başlamış.
Genel çerçevesi verilen sistem modellerinin detaylarını isteyen konu hakkında eğitimi olmayan insanlar ya muhalefete muhaliftir ya da kendi nosyonunu size karşı yüksek tutma gayreti içerisindedir ve cehaletini saklamaya çalışıyordur.
TV programlarında konuşan sözde akıllı, itibar sahibi insanlar da aynı yanlışı yapmaya devam ediyorlar. Kendi akıllarına göre taleplerde bulunarak, halkın kafasını karıştırmaktan başka bir iş yapmıyorlar. Ayrıca bu zorlamalar ile şeytan ayrıntıda gizlidir diye ellerini ovuşturup detay bekleyen rakiplere hizmet etmiş oluyorlar.
20 yıldır iktidara taşıdığı parti için kaynak sormamış, model sistem sormamış ve hatta hesap sormamış seçmenler için, onun oy verip sahiplendiği iktidarı yıkmanın yolunu oldukça geniş bir ayrıntıda arayanlar bence gerçekten iyi niyetli değiller. Ya da yaptıkları hatanın farkında değiller.
Toplum olarak çerçevesi çizilmiş ortak değerlerden oluşan bir payda ve bu payda etrafında birleşen büyük güç bizim geleceğimiz için en önemli olan şeydir. Bunun için sistem çok önemlidir.
Bizleri bugün adı belirlenmiş CB adayının kim olduğu değil, bu büyük ortak payda etrafında birleşen güç geleceğe taşıyacaktır. Güzel bir geleceğin ışığı oradadır.
Sistem detaylarını da adayın adını soy adını da belirleyecek kadar akıllı ve bilgili yüzlerce insan çalışırken bize düşen destek olmaktır. Bize düşen kendi içimizde kenetlenmektir. Bize düşen her şeyin en iyisini yapacaklarına inanmaktır.
Sizler de artık oturduğunuz yerden laflar söyleyip, çelişki arayışları içerisinde hop oturup hop kalkmayın.
Bugün hiç tanımadığım bir AKP’li vatandaşın usulca masamıza gelip bize gelir misin diyemediği, tıkanıp hızlıca uzaklaştığı güzel bir gündü.
Comments