top of page
Yazarın fotoğrafıercansimsektr

SAVAŞIN İNSANLARI


Elmalarla armutların toplandığı, matematiğin rafa kalktığı savaş ortamlarının dezenformasyon yorumları fırtınası içinde beynimizde de başka bir savaş yaşıyoruz.


Görüntüleri izliyoruz, uzmanları dinliyoruz, gelen haberleri takip ediyoruz, insan manzaraları, resim ve videoları altında koltuklarımıza çakıldık maalesef.


Tahminlerimiz, şaşkınlıklarımız, üzüntü ve nefretlerimiz birer kılıç gibi sallanıyor havada. Kah onu kesiyoruz, kah bunu.


Kötü olanı, haklı tarafı ve haklılıklara sebep olan şeyleri bulup ayıklayıp, iyi bir tarafını bulmak ise taraftar olma duygusu ile belirli güçler içerisinde yer alma çabasına dönüşüyor.


Oysa karanlık, oysa korku, oysa durmuş ya da yitip gitmiş gelecek hayalleri içerisinde kıvranan, belirsizliğin içerisinde çökmüş milyonlarca insan var. İllaki bir kurşunun gelip birisine değmesi gerekmiyor. Evinden, işinden, okulundan ayrılmış, dolabındaki erzak stoku tükenmiş, kime ve neye dal olarak tutunup kalkacağını bilmeyen, ölüm ile yaşam arasındaki sırat köprüsü üzerinde duran milyonlarca insanın dramını seyrediyoruz.


Belki de düğünü vardı, Kim bilir o gün anne oldu, baba oldu. Belki de 1 gün önce işinde terfi almıştı. Cenazesini götürecek mezarlığa ama sokaklarda ağır bir bombardıman var, kaç gün sonra gidecek mezarına o bile belli değil.


Yanı başında öpemediği sevgilisi kollarının arasında kalmış, göz yaşının bile tarif edemediği, anlatamadığı o yürek yakan feryadı duyamıyoruz.


Kim kazanacakmış?


İnsanların neler kaybettiğinin, yaşadığı acıların ve geleceğe taşıyacakları nefretin, kin duygularının kazananı olur mu?


Küçücük yaşlarında ne olduğunu, neden olduğunu hiç bilmeden yaşadığı travma ile gözlerine yansıttığı korkuya maruz kalan o çocuklar gelecekte sizlere nasıl bakacak? Elbet bir gün sizin elinizde olan güçler onların eline de geçecek, bu günleri 20 yıl sonra 30 yıl sonra tedavi edebilecek misiniz?


Barışın, kardeşliğin, sevginin hâkim kılınması gereken insanlığın birkaç kötü güçlünün elinde yok edildiğini ve kendilerine benzeyen kopya nesiller yarattıklarını görmek zorundayız artık. Bu kötü duyguların kuşaktan kuşağa aktarılmasının bir sonu, bir yolu olmalı. Yoksa da bulunmalı.


Sürekli yok ettikleri bir dünya da yok ederek sahip olma isteğinin yaman çelişkisi vuruyor insanı.

Yaşadığı yer yüzünün ömrünü kısaltan ancak kendisi için sonsuz yaşam hayalleri kuran, çabalayan insanlar yüzünden insanlığın geleceğinin olmayacağı bir dünyada yaşıyoruz ve bu belli oldu.


Bizim için ömrümüzü doldurup gitmekten öte, gelecek kuşakların ömrünü uzatacak bir dünya bırakmak en büyük hedefimiz olmalı.


Bölünmenin, gruplaşmanın hatta taraftar olmanın acı hikayeleri hiç durmayacak gibi. Sadece dünyada değil, ülkeler içerisinde de devam edecek.


Yaşanan acılara topyekûn direnişler sizi millet yaparken, yaşattığını acıların size kazandıracağı düşmanları göz ardı etmeden yaşamanız dileği ile…

69 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page